
80-20 Kuralı (Pareto Kuralı) nedir?
- 14 Mar 2025
- 13 Dakikalık okuma
Anahtar Bilgiler
- Ekonomist Vilfredo Pareto’nun İtalya ekonomisine dair gözlemlerinden hareketle öne sürdüğü 80/20 Kuralı, sonuçların %80’inin, sebeplerin %20’sinden kaynaklandığını öne süren bir prensiptir.
- Matematiksel temellerdense gözlemlere dayandığı için %100 doğruluk vaat etmeyen Pareto prensibi, yönetim biliminden iş stratejilerine, zaman yönetiminden başarı stratejilerine, pek çok alanda kullanılır.
- Yatırımcılar da portföy yönetiminde Pareto İlkesi’ni uygulayarak portföylerini, pazardaki tüm hisse senetlerinin kazançlarının %80’ini oluşturan %20’lik şirketlerle şekillendirebilir.
Selam Paparalı! İnsanlar, yaşamlarını devam ettirebilmek için nedensellik ilişkileri kurmaya ve olaylar arasındaki bağlantıları sebep-sonuç argümanlarıyla açıklamaya ihtiyaç duyar. Nedensellik bağları kurduğumuzda, birbirinden bağımsız bir biçimde meydana gelen olayları birbirleriyle bağlayabilir, hayatımızdaki sürekliliği bu yolla sağlayabiliriz. Başımıza bir şey geldiğinde, bir karar almamız gerektiğinde peşine düştüğümüz sorular "Neden?" ve "Nasıl?" olur. Bu arayışımızı ne kadar minimal, ne kadar yalın biçimde formülleştirebilirsek, olan biteni kavramamız ve takılıp kalmadan devam edebilmemiz de mümkün olur. İşte tam da bu yüzden, bu yazımızda büyük resme, içinde yaşadığımız karmaşık sistemlerin kendisine dair en yalın formüllerden birini sunan Pareto İlkesi’ni konu ediyoruz. Pareto Kuralı veya Pareto Prensibi olarak da bilinen, basitçe 80-20 kuralı olarak formülize edilen bu kuralı anlamak için “80/20 Kuralı nedir?”, “80/20 Kuralı nasıl çalışır, hangi alanlarda çalışır?” gibi sorulara yanıt vereceğiz. Yatırım yolculuğunu aynı zamanda bir kişisel gelişim yolculuğu olarak görüyoruz ve çoğu zaman hayatını kolaylaştırabilecek Pareto Prensibi’nin ayrıntılarını seninle paylaşmak için sabırsızlanıyoruz! 😎
80/20 Kuralı (Pareto İlkesi) nedir?
Pareto Prensibi, Pareto İlkesi veya 80/20 Kuralı temelde, sonuçların %80’inin, nedenlerin %20’sinden kaynaklandığını belirten, basitçe girdiler ve çıktılar arasında eşitsiz bir ilişki olduğunu öne süren bir ilkedir. Pareto Kuralı veya 80/20 İlkesi olarak da bilinen bu kavramsal fikir, ismini ekonomist Vilfredo Pareto’dan alır.
İtalya doğumlu bir ekonomist olan Vilfredo Pareto, 1940’larda Joseph M. Juran tarafından Pareto İlkesi olarak adlandırılacak bu ilkeyi 1906 yılında geliştirdi. Vilfredo Pareto, servetin çoğunluğunun, yani %80’inin, halkın %20’lik bir azınlığında toplandığını gözlemledi. Pareto’nun gözlemlerine göre İtalya’daki arazinin %80’i, nüfusun %20’sine aitti. Pareto, gözlemlerini İtalya dışına çıkardı ve diğer ülkelerde de araştırmalar yaptı. Vilfredo Pareto’nun genişlettiği bu çalışması, %80 - %20 oransal dağılımının diğer ülkelerde de çoğunlukla benzer olduğunu gösterdi. Aslında Vilfredo Pareto, bugün giderek artan gelir eşitsizliğinin basit bir formülünü sunarak kural koyuculara, yasa yapıcılara ekonomik denge ve gelir dağılımı problemlerinin çözümü için yol göstermiş oldu. Zira Birleşik Krallık merkezli bir sivil topluk kuruluşu olan Oxfam tarafından yayımlanan 2024 raporu, Pareto İlkesi’nin bugün de büyük ölçüde geçerli olduğunu ortaya koyuyor. Rapora göre, Küresel Kuzey ülkeleri, dünya nüfusunun yalnızca %21’ini oluşturmalarına rağmen küresel servetin %69’unu, küresel milyarder servetinin ise %77’sini kontrol ediyor ve milyarderlerin %68’i, bu ülkelerde yaşıyor.
80-20 Kuralı hangi alanlarda geçerlidir?
Daha genel bir tanımla, Pareto İlkesi, bir eylemin nihai sonuçlarının %80’inin, nedenlerin %20’sinden kaynaklandığını öne sürüyor. Pek çok sisteme ve neden-sonuç ilişkisine uygulanabilen Pareto analizi, herhangi bir süreç iyileştirme çabasında en yalın yol gösterici olarak öne çıkıyor. Risk yönetiminden iş stratejilerine, müşteri segmentasyonundan performans ölçümüne, yönetim biliminin kullanıldığı pek çok alanda Pareto İlkesi'nden yararlanılabiliyor. Merak etme, örneklerle açıklayacağız.
Pareto Prensibi’nin en sık kullanıldığı alanların başında iş dünyası ve iş süreçleri geliyor. Örneğin müşteri ilişkileri yönetiminde uygulandığında Pareto İlkesi, bir şirketin toplam gelirinin %80’ini, yani çoğunluğunu, müşterilerinin %20’sinden elde ettiğini öne sürüyor. Bu durumda bu %20’lik müşteri kesimiyle ilişkileri derinleştirmek, gelir sürekliliği açısından önem taşıyor. İş verimliliği açısından bakıldığında, işle ilgili çıktıların %80’inin, iş yaparken geçirilen zamanın yalnızca %20’sinden gelebileceği görülüyor. Bu da esnek çalışma saatlerinin ve çalışanların kendi planlamalarına göre belirleyebilecekleri iş zamanlarının temelini oluşturuyor.
Verdiğimiz son örnek, kişisel gelişime ve zaman yönetimine de uygulanabiliyor. Şayet görev, bir iş listesini eritmekse, işe ayrılan %20’lik zaman diliminin %80’lik işi tamamlamak için yeterli olabileceğini aklında tutmalı ve planlamanı buna göre yapmalısın. En fazla değer yaratan görevleri belirleyip onlara odaklanırsan, işlerinin %80’ini %20’lik bir zaman diliminde tamamlayabilirsin. Çalışma takvimini oluştururken de gereksiz toplantıları, verimsiz e-posta yazışmalarını, sosyal medyada geçirdiğin vakti Pareto Kuralı ışığında yeniden değerlendirebilirsin.
Ekonomiyi veya kişisel bütçe yönetimini de 80/20 ilkesine göre değerlendirebilirsin. Zira Pareto İlkesi’ne göre bütçenin büyük bir kısmı, toplam giderlerin %20’sini oluşturan kısma yönlendirilir. Bu ilke, bütçe planlaması ve gelir gider dengesini sağlama yolculuğunda yardımcı olabilir. Öte yandan yatırım yolculuğunda da Pareto İlkesi’nin geçerli olduğu durumlar olabilir. Örneğin portföyünü pazarın %20’sini oluşturan ve potansiyeli yüksek hisse senetlerinden oluşturabilir; bu sayede piyasadaki tüm şirketlerin elde ettiği kazançların %80’ini oluşturan bu şirketlerin hızlı büyümelerinden yararlanabilirsin.
80-20 Kuralı günlük hayatta nasıl uygulanır?
80/20 Kuralı, seçeneklerin çok olduğu, etrafımızın seçme paradoksuyla çevrildiği bir dünyada nereye odaklanmak gerektiği konusunda pratik ipuçları yakalamanı mümkün kılar. Alışveriş alışkanlıklarından zaman yönetimine, çalışma tempondan ev dekorasyonuna, kiminle ne kadar vakit geçireceğinden ve kime odaklanman gerektiğinden seni neyin mutlu ettiğinin tespitine kadar pek çok alanda 80/20 kuralı günlük hayat örnekleri bulabilirsin. Birkaçını madde madde sıralayalım:
- Tercih ettiğin kıyafetlerin %80’i, gardrobundaki tüm giysilerin %20’sine karşılık gelir.
- Ne kadar büyük bir evde oturursan otur, zamanının %80’ini evin %20’sine denk gelen bir bölümde geçirirsin.
- Hayatında ne kadar çok insan, ne kadar çok arkadaşın olursa olsun; seni en çok üzen veya en çok sevindirenler arkadaşlarının tamamının %20’sidir.
- Spotify’la milyonlarca şarkıya erişsen bile, yalnızca en sevdiklerinin %20’sini dinlersin.
- İstersen sabahla, istersen hiç uyuma; çalışma zamanının %20’sinden en yüksek verimi elde edersin.
- Bir iş görüşmesinde sana yöneltilen sorulara vereceğin yanıtların %20’si, işe kabul edilip edilmeme başarının %80’ini belirler.
Bu örnekleri sen de çoğaltabilir, dilediğin her alana 80/20 prensibini uygulayabilirsin. Yollar hep benzer bir yere çıkar: Hayatını sadeleştirmek, minimalizmi benimsemek, hayatındaki fazlalıklardan uzaklaşmak seni daha verimli, daha mutlu, daha sakin, daha huzurlu bir insan yapar!
Buradan hareketle, bir çalışma gününü nasıl planlaman gerektiği konusunda da 80/20 Kuralı ipucu paylaşalım: Bir pasta grafiği çizelim. Örneğin o gün işe ayırdığın zamanın %20’sini e-postaları yanıtlamak için kullan. %10’u toplantılar ve aramalar için ayrılsın. %30’unda esas işine, o günün görev listesine odaklan. Geriye kaldı %40. Şayet bu %30’luk bölümü verimli geçirirsen, %40’lık bölümü dilediğin gibi doldurabilir; %20’sinde düşüncelere dalabilir, %20’sini de işyerindeki arkadaşlarına ayırabilirsin!
Sonuçta eline ne geçtiğine bir bakalım: Daha az eforla arzu ettiğin verimliliğe ulaştın. Daha az çaba göstererek, daha büyük sonuçlar elde ettin. Zamanını etkin bir biçimde yönettin, görevlerini başarıyla tamamladığın ve sosyalliğe de yeterince vakit ayırdığın için başını yastığa huzurla koydun, stres seviyen azaldı. Yalnızca birkaç küçük, mikro alışkanlık değişimiyle doyum ve tatminini en üst seviyeye çıkardın. Tebrikler Paparalı!
Aklında tut: 80-20 Kuralı ile ilgili sınırlamalar
Pareto Prensibi veya 80/20 Kuralı, kusurları belirlemek ve çözümler için odaklı hareket etmek için etkili bir kısa yol sunsa da, bu prensibin bir yasa olmadığını, yalnızca muhtelif gözlemler sonucunda ortaya çıkan bir kestirme olduğunu aklında tutman gerek. Fizik kanunu gibi bir kanun olmaması ve yalnızca gözlemlerin sonucuna dayanması, Pareto Prensibi’nin her zaman doğru olmayabileceğini söylüyor. Bir bilimsel analizden çok, anekdotlara dayanan ve tüm sistemlere uyuyor gibi görünen bir formül olduğunu da hesaba katmak, yanılmamak açısından önemlidir. Zira Pareto Kuralı bazı sınırlamalar içerebilir; örneğin bir işyerinde değerin %60’ını çalışanların %30’u da üretiyor olabilir. Diğer taraftan üst düzey bir yönetici olarak %80’ini delege ettiğin, %20’sini ise kendin üstlendiğin görevler, iş başarısını sağlamak için yetmeyebilir. Bir yatırımcı olarak %20’sine odaklandığın piyasada diğer fırsatları görmezden gelebilir, daha fazla kazançtan mahrum kalabilirsin.
Bazı konuları etraflıca düşünmek, birden fazla kriter üzerine zihin mesaisi yapmak gerekir. Bu noktada 80/20 Kuralı gibi kestirmeler işlevsel olabilse de daha geniş bir bakış açısı geliştirmekten alıkoyabilir. Gözlemlerin sonuçlarına dayanması ve gerçek matematiksel ölçümler yerine hissiyatı temel alması, Pareto Prensibi’ni temkinli yaklaşmak gereken bir nedensellik argümanına dönüştürür. Tüm hayatını 80/20 kuralına göre yaşarsan, her durum birbirine benzemediği için hata yapma olasılığın da artabilir.
80-20 Kuralı ile verimliliğini artıracak stratejiler
Son başlıkta Pareto Prensibi’nin temel noktasını ve vurguladığı esas hakikatin üzerinden bir kez daha geçelim. Pareto İlkesi, verimliliğe vurgu yapan, yön bulmanı kolaylaştıran, dağınık hissettiğin dönemlerde dikkatini nereye toplaman gerektiğini hatırlatan bir araç olarak işlevsel olabilir.
Bir girişimciysen, iş fikrini başarıya ulaştırmak için yapman gerekenlerin çerçevesini çizmek ve verimlilik optimizasyonu yapmak için Pareto İlkesi’nden yararlanabilir; bunu benimsediğin diğer ilkeler ve hedeflerinle bir araya getirebilirsin. Büyümeye, pazarlamaya, satışa, kurumsal iletişime, ürün geliştirmeye ayrı ayrı odaklanmak yerine esas görevini ve hedefini hatırlayıp, önceliklendirme yapabilirsin. İşyerinde yükselmek, çok istediğin pozisyona ulaşmak istiyorsan geceni gündüzüne katarak verimsiz çalışmak yerine gerçekten atman gereken adımları Pareto Prensibi’yle özelleştirebilirsin. Oyun planını daraltabilir, hedef odaklı ilerlemek için ihtiyacın olan hamleleri belirleyebilirsin. Evin, sosyal çevren, hayatın sana çok dağınık hissettiriyorsa tüm kaostan uzaklaşmak ve hayatını sadeleştirmek, minimalist bir yaklaşım benimsemek için Pareto İlkesi’nin önerdiği gözlemden yararlanabilirsin. Yatırımcıysan, portföyünü çeşitlendirirken 80/20 İlkesi’ni göz önünde bulundurabilir, hisse senedi seçiminde neye odaklanman gerektiğine karar verirken Pareto Prensibi’nin sana rehber olmasını sağlayabilirsin.
Pareto Prensibi’nin ne olduğunu, nasıl çalıştığını; 80/20 ilkesini uygularken nelere dikkat etmen gerektiğini anlattık. Gerisi sende Paparalı, sana güvenimiz tam! 😎
Sıkça Sorulan Sorular
80-20 kuralı her zaman geçerli midir?
80-20 Kuralı bir matematiksel teori veya fizik kanunu değildir, bu nedenle %100 geçerli değildir. Her zaman doğru sonuç vermeyi garanti etmeyen Pareto İlkesi, gözlemlere dayanan, anekdotsal bir ilkedir.
80-20 kuralı ile zaman yönetimi nasıl yapılır?
80-20 Kuralı’yla zaman yönetimi yapılırken çalışma saatlerinin %20’si, en önemli görevlere ayrılır. Bu %20’lik zaman diliminde çalışmanın en verimli şekilde gerçekleşmesi sağlanır. Bu sayede işin %80’lik bölümü, %20’lik bir zaman diliminde tamamlanabilir.
Pareto İlkesi iş dünyasında nasıl uygulanır?
Pareto İlkesi, örneğin bir otomobilin karıştığı kazaların %80’inin, üretimdeki kusurların %20’sinden kaynaklandığını öne sürer. Bu noktada üretim verimliliğini artırmak için kusurların %20’sine odaklanmak yeterli olabilir. Öte yandan bir şirketin toplam gelirinin %80’i, müşterilerin %20’sinden elde edilir; bu da bu %20’lik müşteri kesimiyle daha iyi ilişkiler geliştirmeyi öğütler. Pareto İlkesi’nin iş dünyasında kullanımına dair örnekler bu yöntemle çoğaltılabilir.
80-20 kuralı üretkenliği artırır mı?
Pareto İlkesi veya 80-20 Kuralı olarak bilinen prensibin temel vurgusu verimliliktir. Yönetim bilimi kapsamında Pareto Kuralı, verimliliği artırmak için %20’lik dilimlere odaklanmanın önemine dikkat çeker. Pareto İlkesi, iş süreçlerinde etkin bir biçimde uygulandığında çoğunlukla üretkenlik ve verimlilik artışı gözlemlenir.
Bu kural gerçekten bilimsel mi, yoksa sadece bir gözlem mi?
Pareto Kuralı gözlemlere dayanan bir ilkedir. 80-20 Kuralu, matematiksel ve istatistiksel hesaplamalarla kanıtlanan ve her durumda geçerli olan bir kanun ya da yasa değildir. Bu da Pareto Kuralı’nın her zaman kesin sonuç vermesinin ve tek gerekçelendirme metodolojisi olmasının mümkün olmadığını gösterir.