
Enflasyona karşı paranı korumanın yolları
- 24 Mar 2025
- 8 Dakikalık okuma
Anahtar Bilgiler
- Enflasyon, bir ekonomideki çeşitli ürün ve hizmetlerin genel seviyesinin belirli bir periyotta ne kadar arttığını ölçen bir göstergedir.
- Enflasyon temelde bir para biriminin alım gücününü zaman içinde nasıl düştüğünü ölçmek için kullanılır.
- Enflasyonist ortamlarda enflasyondan koruyan varlıklara yatırım yapılabilir, tasarruf yönetimi ve harcama planlaması etkin bir biçimde uygulanabilir.
Selam Paparalı! Türkiye şartlarında enflasyonu konuşmadığımız bir gün yok, bu doğru; ancak özellikle pandemiden sonra enflasyon tüm dünya için büyük bir probleme dönüştü. Avrupa ve ABD ekonomileri başta olmak üzere, gelişmiş ekonomiler pandemi döneminde yaşanan parasal gevşemenin maliyetini rekor enflasyonlar ve onu izleyen yüksek faiz dönemleriyle ödedi. Bugün ise ABD merkez bankası Fed’in toplantı tutanaklarında, Başkan Donald Trump’ın uygulayacağı gümrük tarifelerinin enflasyonist etkilerinin konuşulduğunu görüyoruz. Hem dünya hem de ülke ekonomisinin yakasını bırakmayan enflasyonun birikimlerini eritmesini istemiyorsan, bu yazıda işe yarar tavsiyeler bulacaksın. Dilersen önce gel, “Enflasyon nedir, bütçeni nasıl etkiler?” sorusunu yanıtlayalım; sonra da enflasyona karşı yatırım stratejilerini özetleyelim. 😎
Enflasyon nedir, bütçeni nasıl etkiler?
Sözlük tanımıyla enflasyon, bir ekonomideki çeşitli ürün ve hizmetlerin genel fiyat seviyesinin belirli bir zaman dilimi içinde artış hızıdır. Enflasyon aslında bir ölçümdür ve bir ülkede paranın alım gücünün nasıl eridiğini ölçmeye yarar. Piyasada dengelerin arz ve taleple belirlendiği mevcut sistemin doğal bir sonucu olan enflasyon, genelde merkez bankaları tarafından %2 ila %3 seviyelerinde tutulmaya çalışılır; zira bu ölçekte bir enflasyon ülke ekonomisinin büyümesi için yararlı dahi olabilir. Ancak işler kontrolden çıktığında, bir ülkede fiyatlar rasyonel seviyelerin üzerinde arttığında, hane halklarında yoksullaşma görülmeye başlanır ve enflasyon kronikleştikçe ekonomik dengeler bir türlü sağlanamaz. Bu noktada merkez bankaları faiz oranları ve diğer makroekonomik araçları kullanarak enflasyonla mücadeleye başlar.
Bu kadar temel ve hayati bir konu olduğu için tartışmalara konu olan enflasyonun türleri vardır. Örneğin TCMB’nin tanımıyla maliyet enflasyonu, petrol ve gıda gibi emtia fiyatlarının yükselmesi veya doğal afetler gibi nedenlerle üretim maliyetlerinde artış yaşanması sonucunda ortaya çıkan enflasyon türüdür. Üretim maliyetleri arttıkça toplam arz azalır; bu da ürün ve hizmet fiyatlarının artmasına neden olur. Bir diğer enflasyon nedeni de talep enflasyonudur. Burada da talep ve arz arasındaki denge bozulur, ancak bu kez bu bozulmanın gerekçesi taleptir. Arz, mevcut talebin artış hızına ayak uyduramaz. İşsizlik oranlarının azaldığı, hane halkının harcama kabiliyetlerinin genişlediği dönemlerde aşırı talep, arzla karşılanamaz; bu da ürün ve hizmetlerin azalmasına, dolayısıyla fiyatların artmasına neden olur.
Enflasyon, ekonominin en temel ve kritik problemlerinden biridir; tam da bu yüzden insanlık tarihi boyunca enflasyon etkileri gözlemlenmiş, imparatorlukların çöküşünü, yıllar süren durgunluklara sebep olmuştur. Roma İmparatorluğu’nun çöküşünün bir açıklaması da artan savaş maliyetlerinin yarattığı finansman krizinin para birimini aşırı değersizleştirmesi olarak yapılır. 1920’lerde Almanya Weimar Cumhuriyeti’nin aşırı para basımı, yani aşırı para arzı nedeniyle kontrolden çıkan enflasyonla istikrarsızlığa sürüklendiği anlatılır. Daha yakın tarihten bir örnek de yazımızın başında hatırlattığımız Covid-19 pandemisi. Hükümetler, pandeminin üretim ve talepte yarattığı bozulmayı dengelemek için aşırı parasal genişleme politikaları uyguladı ve bu da enflasyonun büyük küresel ekonomilerde kontrolden çıkmasına neden oldu.
Enflasyona karşı yatırım stratejileri
Gördüğün gibi, enflasyon bir ülkenin para biriminin satın alma gücünün azalmasıyla doğrudan ilgili bir sorun olarak öne çıkıyor. Daha önceki yazılarımızda paylaştığımız bir örneği yineleyelim. Yıllık %30 enflasyonun yaşandığı bir ekonomide kaba bir hesapla bugün 100 TL’ye 1 kilogram aldığın bir ürün için gelecek sene 130 TL ödemen gerekir. Yani 100 TL ödemeye yaptığında, ürünün ancak 700 gramına sahip olabilirsin. Bu da paranın değerinin azaldığını, alım gücünü yitirdiğini gösterir. Üstelik enflasyon, beklentilerle de ilişkili bir kavramdır. Rakamlar %30’luk enflasyonu gösterse dahi hane halklarının ve piyasa katılımcılarının enflasyon beklentileri enflasyonun kalıcılığını fiyatlayabilir ve bu da fiyatlara daha büyük oransal değişimler olarak yansıyabilir.
Peki, cebindeki paranın değeri günden güne azalıyor. Başka bir deyişle tek başına tasarruf etmek, seni finansal hedeflerine ulaştırma konusunda yetersiz kalıyor. Bu durumda ne yapabilirsin? Elbette yatırım! Ama neye? Merak etme, anlatalım:
- Altın ve kıymetli madenler: Dünyanın en değerli varlıkları arasında yer alan altın, doğası gereği sınırlıdır ve endüstriden mücevherata, pek çok alanda kullanılan bir kıymetli madendir. Altının bu sınırlı doğası, onun değerini bir çeşit güvenli limana dönüştürür. Yüksek enflasyonist ortamlarda veya küresel kriz dönemlerinde bireyler ve hatta devletler dahi altın rezervlerini artırır. Altın, diğer tüm varlıklara kıyasla daha az riskli ve daha garantili kazanç getiren bir varlık olarak görülür. Altın yatırımının yanı sıra gümüş de kıymetli maden vasfıyla yatırım tercihi olarak enflasyonist ortamlarda öne çıkar.
- Döviz: Özellikle serbest döviz kuru rejimlerinde bireyler, kendi ülkelerinin para birimlerinin değeri günden güne azalırken, varlıklarını daha değerli ve istikrarlı para birimlerine taşıyabilir. Dolar, akla gelen ilk para birimidir. Tüm dünyada geçerliliği olması ve küresel ekonomide kabul edilen bir para birimi olması, doları güvenli yatırım varlıklarından birine dönüştürür. Ancak bu, Merkez Bankası’nın TL’nin reel değerlenmesi odağında politikalar yürüttüğü mevcut Türkiye koşullarında çok anlamlı olmayabilir.
- Hisse senetleri: Yüksek enflasyon koşulları aslında şirketler için de iyi değildir. Zira enflasyonist ortamda hem işçilik hem de üretim maliyetleri artar. Hammadde krizleri ve artan maliyetler, şirketlerin kârlılıklarını zedeler. Borç ödemeler zorlaşır, işten çıkarmalar başlar; tüm bunlar verimliliği kesintiye uğratır ve bu da maliyetleri daha da artırır. Ayrıca enflasyon kontrolünde kredi kısıtlaması gibi yöntemlerle tüketici talebi baskılanır; bu da şirketlerin satışlarının düşmesi anlamına gelir. Bu senaryo da hisse senedi piyasasında aşağı yönlü trendleri beraberinde getirebilir. Ancak hisse senetleri yine de enflasyon üzeri getiri sağlayabilir. Özellikle enerji, kıymetli madenler ve gayrimenkul gibi enflasyona dayanıklı sektörlerde hisse senedi sahipliği odağında tasarlanacak borsa stratejileri enflasyonu yenme fırsatı verebilir.
- Gayrimenkul: Gayrimenkul yatırımı da enflasyonist dönemlerin başlangıçlarında tercih edilebilir ve nakit değerini korumada yardımcı olabilir. Ancak yatırımın ne zaman yapıldığı önem taşır. Zira merkez bankaları enflasyonist koşullarla mücadeleye başladıklarında kredi faizleri de yükselir ve bu da kredi çekme maliyetini artırır. Öte yandan enflasyonist ortamla mücadele, konut piyasasını da yavaşlatır. Tüm tüketiciler ve mal sahipleri de enflasyonist koşullarına getireceği günlere hazırlık yapmaya başlar.
🟢 Enflasyonist dönemlerde portföy çeşitlendirmeden vazgeçmemek, tüm varlıkların kendilerine has riskleri içlerinde barındırdıklarının bilincinde olmak ve portföy stratejilerine bu bilgilere yön vermek en doğrusu Paparalı, unutma!
Enflasyona karşı tasarruf ve harcama yönetimi
Özellikle sabit gelirli çalışanlar enflasyonist dönemlerde finansal korumaya daha çok ihtiyaç duyar. Ekonomik dalgalanmalar, geliri sabit ve ücret artışları enflasyona göre belirlenen çalışanlarda sarsıntıya yol açar. Böyle dönemlerde yatırımın yanı sıra tasarruf planlaması ve harcama yönetimi yoluyla alınabilecek önlemler de var. Hemen sıralayalım:
- Toplu alışveriş yapabilirsin: Enflasyon etkilerinin günden güne, kısa periyotlarda hissedildiği dönemlerde stoklu alışveriş yapmak fena bir fikir olmayabilir. Deterjan, şeker, un, bakliyat gibi bir evin ve mutfağın olmazsa olmazı sayılan ürünleri indirim kampanyası zamanlarında topluca almak, enflasyonun etkilerinden korunmana yardımcı olabilir.
- Dayanıklı ürünler tercih edebilirsin: Çok temel bir sorun olduğunu vurguladığımız enflasyonun etkileri de zamana yayılır Paparalı. Merkez bankaları faiz oranlarını kullanarak enflasyonu kontrol altına alsa bile, enflasyon beklentileri bozulmuşsa, eski hâline döndürmek ve piyasada güveni sağlamak bir hayli zaman alır. Bu noktada sık kullandığın ürünlerde ucuza kaçma yerine, onları birer yatırım gibi görüp kesenin ağzını biraz açman iyi olabilir. Örneğin bilgisayar, beyaz eşya ya da ayakkabı gibi ihtiyaçlarını karşılarken daha büyük bütçeler ayırmak, ilerleyen dönemlerde oluşabilecek tamir veya yeniden satın alma ihtiyaçlarının önüne geçer.
- Sabit getirileri yatırımların risklerinin farkına varmalısın: Merkez bankaları enflasyonla mücadele için faiz oranlarını yükselttiğinde, bankaların verdiği mevduat faizi oranları da artar. Böyle dönemlerde yine para biriminle yapacağın mevduat faizi yatırımları ilk başta diğer varlıklara göre kârlı görünse de uzun vadede paranın değeri ve satın alma gücü düşeceği için tahmin ettiğin kadar kârlı olmayabilir. Bu noktada sabit getirileri yatırımların risklerini göz önünde bulundurmanı öneririz.
- Bütçe yönetimi çok önemli! Bütçe yönetimi bilinçli tüketici olmak için her zaman önemli, ancak enflasyon dönemlerinde daha da önemli. Gelir - gider dengeni hesap et, gereksiz harcamaları azalt, tasarrufa yönlendir; ama bunu yaparken yaşam kalitenden ödün vermek zorunda olmadığını da aklında bulundur.
Bonus: Enflasyona karşı daha alternatif yatırımlar
İki üst başlıkta enflasyonist dönemlerde paranın değerini ve alım gücünü koruyabilmek için yapabileceğin geleneksel yatırımlardan söz ettik. Ancak daha yüksek tutarlara sahipsen ve alternatif yatırım araçlarına şans vermek istiyorsan, yatırım araçlarının daha büyük bir eksende çeşitlendiğini hatırlatmak isteriz. Örneğin; sevdiğin ressamların sanat eserlerini bir koleksiyoner edasıyla toplayabilir; koleksiyon ürünlerinden bir arşiv yapabilir; yıllandıkça değeri artan nadir ürünlerle paranın değerini korurken bir hobi edinebilir ve maneviyatını da tatmin edebilirsin.
Girişimcilik dünyasına meraklıysan, gelecekte adından sıkça söz ettireceği düşünülen yapay zeka, tarım teknolojileri, yenilenebilir enerji gibi sektörlere yönelebilir; dilersen kitle fonlama araçlarını kullanarak daha küçük tutarlarla iş fikrine inandığın ürün ve projelere yatırımcı olabilirsin. Bu gibi yatırımlarda riskler daha fazla olabilir, ancak getiriler de öyle. Yatırım araçlarının yalnızca halka açık şirketlerle sınırlı olmadığını, kitlesel fonlamanın da Sermaye Piyasası Kurulu denetiminde sürdürülen bir alternatif yatırım yöntemi olduğunu aklında mutlaka bulundur!
Parasal koşulların sıkılaştığı dönemlerde “Ben sabit getirili araçlardan devam edeyim” diye düşünen biriysen devlet tahvillerini, ama özellikle de TÜFE’ye (Tüketici Fiyat Endeksi’ne) yani enflasyona endeksli devlet tahvillerini değerlendirebilirsin. Eğer enflasyonun artışına devam edeceğini düşünüyorsan, enflasyon arttıkça getirisi yükselen devlet tahvilleri ilgini çekebilir. Bu yatırım araçları, enflasyonun üzerinde kazanç elde etme şansı verir. Bunun yanı sıra enflasyon endeksli yatırım fonları da paranı enflasyon üstü getiriyle garanti altına almak istediğin durumlarda işe yarayabilir. Bu varlıklar, enflasyon endeksli tahvilleri ve enflasyondan korunma amaçlı varlıkları barındıran sepetlerdir. Varlığını tek bir tahvile yatırmak yerine tek bir yatırım aracına yatırım yaparak riski çeşitlendirmeni sağlayan enflasyon endeksli yatırım fonları da enflasyon dönemlerinde tasarruflarını korumana yardımcı olabilir.
Enflasyonun nasıl çalıştığını, nelere sebep olduğunu, enflasyon döneminde paranı nasıl değerlendirmen gerektiğine dair ipuçlarını incelediğimiz bu yazımızın sonuna geldik Paparalı. Sen de Papara’da yatırım hesabı açarak enflasyona dirençli sektörlerde hisse senedi yatırımı yapmaya başlayabilir, dilersen kıymetli maden hesabıyla tasarruflarını altın, gümüş ve platinde değerlendirebilirsin.
Sıkça Sorulan Sorular
Enflasyon yükseldiğinde paramı nasıl koruyabilirim?
Enflasyon yükseldiğinde paranın değerini korumak için altın, enflasyon endeksli yatırım fonları, enflasyon endeksli tahviller gibi; enflasyon üstü getiri sağlama potansiyeli yüksek varlıklara yatırım yapabilirsin. Ayrıca bütçe yönetimi yaparak tasarruf yapmaya odaklanabilir, tasarruf kültürünü benimseyebilirsin. Ek olarak dayanıklı ürünler satın almayı tercih edebilir, evinin sürekli ihtiyacı olan ürünleri stoklu ve toptan satın almayı düşünebilirsin.
Enflasyona karşı en güvenilir yatırım aracı nedir?
Altın, çoğunlukla küresel piyasalarda fiyatlandığı, dünya üzerinde sınırlı sayıda rezervi olduğu ve dolar rezervlerini azaltmak isteyen merkez bankaları tarafından da sıklıkla alınan bir kıymetli maden olduğu için enflasyona karşı güvenilir bir varlık işlevi görür. Ancak piyasa koşulları değişkendir ve her yatırım aracı kendi risklerini içerir.
Döviz mi, altın mı enflasyona karşı daha iyi bir korunma sağlar?
Özellikle küresel ekonominin kırılgan ve risklere açık olduğu dönemlerde, yerel koşullar da Türk lirasının reel değerlenmesi odağında belirlenirken döviz daha riskli bir yatırıma dönüşür. Bunun yerine altın, güvenli liman özelliğiyle öne çıkar. Döviz olarak adlandırılan varlıklar da neticede bir ülkenin para birimidir ve içsel-küresel risklerle her an karşı karşıya gelebilir, para politikalarından etkilenebilir.
Sabit gelirli çalışanlar enflasyondan nasıl etkilenir ve nasıl önlem alabilir?
Sabit gelirli çalışanların ücretleri ve kazançları, enflasyonist ortamlarda zaman içinde alım güçlerini kaybeder. Sabit gelirli çalışanlar, enflasyondan korunmak için tasarruf önlemleri alabilir, gereksiz harcamaları kesebilir, enflasyondan koruma konusunda başarılı olan altın gibi varlıklara yatırım yapabilir.
Enflasyonist ortamlarda faiz oranları nasıl etkilenir?
Merkez bankaları, enflasyonist ortamla mücadele etmek için faiz oranlarını yükseltme yolunu tercih eder. Yükselen faiz oranları paranın edinme maliyetini artırır ve bu da talebi zayıflatır.
Enflasyon uzun vadede ekonomik büyümeyi nasıl etkiler?
Enflasyon, uzun vadede ekonomik büyümeyi olumsuz etkiler. Yüksek enflasyonist koşullar, istihdam zorluklarına yol açar. İşsizlik oranlarındaki artış, talebi düşüreceğinden, şirketlerin kârlılığı azalır. Ayrıca şirketler kredi faizlerinin yüksekliği sebebiyle yatırım yapmaktan imtina eder ve bu durum da büyümeyi olumsuz etkiler.
ABD borsasında hisse bölünmesi (stock split) nedir? Kazandırır mı?
Deflasyon nedir? Deflasyonun ABD borsasına etkisi
Sadece bir cadde değil: Wall Street ne anlama geliyor?
Yatırım yapmadan önce okunması gereken 15 kitap (Başlangıç - Orta - İleri seviye)
TÜFE ve ÜFE nedir, farkları nelerdir, nasıl yorumlanır?